Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İstavrit

Balık Pişirdim, evet evet balık pişirdim. Balığın bu şekilde pişirilmesine ne denir bilmiyorum o yüzden ben sadece pişirdim demeyi tercih ettim. Teflon tencerede yapıyoruz balığımızı; en alta soğanları halka halka doğrayıp yerleştiriyoruz. üzerine iri kırmızı biber ve balıkları bir sıra yerleştiriyoruz. Üzerine bir miktar maydanoz doğrayıp serpiştiriyoruz. Yeşil sivri biber doğruyoruz ve tekrar bir sıra balık yerleştirip üzerine iki üç kaşık kadar sulandırılmış domates rendesi ama suyunu da fazla kaçırmayın, çok az da sıvı yağ ekleyip tencerenin kenarında bi su bardağına yakın su koyup kapağını kapatıp ocağın üzerine kısık ateşte pişmeye bırakın. Yalnız ben süre tutmayı unuttum. Artık piştiğine karar verdiğinizde ocaktan alıp sıcak sıcak afiyetle yiyebilirsiniz.

Hikaye

Londra'daki caminin yeni imamı şehre gitmek için hep aynı otobüse  biniyor ve çoğu zaman aynı şoföre rastlıyormuş.    Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 "kuruş" fazla vermiş.  İmam yanlışlığı oturunca, parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine  düşünmüş "20 kuruşu geri versem mi şoföre?"...  Ama içinden bir ses  diyormuş ki "çok küçük bir para ve şoförün zaten umurunda da değil. Otobüs şirketine 20 kuruş ne fark eder?.  Bu parayı Allahtan gelen bir  hediye gibi... düşünebilirim"  İneceği durağa gelince, imam kalkmış ve fikrini değiştirmiş, inmeden  önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu geri vermiş ve demiş ki :  "paranın üstünü fazla verdiniz."  Şoför gülümsemiş ve demiş ki : "Siz caminin yeni imamısınız değil mi?  Aslında uzun zamandır sizi ziyaret etmek istiyordum caminizde, İslam'ı  öğrenmek için ve bilerek size fazla para verdim nasıl tepki  vereceğinizi görmek istedim." İmam inerken neredeyse bacaklarını hissetmiy